Bilindiği üzere 31 Temmuz tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2812 sayılı CB Kararı uyarınca bazı hizmetlerde KDV oranlarında yılsonuna kadar geçerli olmak üzere indirimler yapılmıştır. Yapılan indirimler ile belirli meslek gruplarında ve sektörlerde verilen hizmetlerde KDV oranlarında yılsonuna kadar indirimli oranlar uygulanmasına imkân tanınmıştır. Bu konuda gerçekleşen düzenleme hakkında görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
YÖNETİM HİZMETLERİNDE KDV ORANI % 18 OLARAK UYGULANMAYA DEVAM EDECEK
İlgili CB Kararının geçici 6. maddesi kapsamında yapılan değişikliklerin “ö” bendi uyarınca “hane sakinlerine verilen konut bakım, onarım, boya ve temizlik hizmetleri (malzemeler hariç)” için KDV oranı % 8’e indirilmiştir.
Vergi Kanunları uyarınca vergisel düzenlemelerde yorum yapılırken öncelikle lafzi yorum yöntemi kullanılır. Bu yöntemde kanun metni kelime anlamları, cümle yapısı ve ifade ettiği anlam kapsamında yorumlanır. Eğer bu yöntemle net bir sonuç çıkmıyorsa, maddenin konuluş amacına bakılır. Eğer konuluş amacı ile de sonuç üretilemezse sistematik yorum yöntemi ile yapılan düzenlemenin kendi içindeki bağlantısı ve yapısı, diğer kanunlarla bağlantısı dikkate alınarak sağlıklı bir çıkarım yapılmaya gayret edilir.
Bu bağlamda ilgili bentte lafız olarak “yönetim” ibaresi geçmediğinden apartman ve site yönetimleri tarafından verilen “yönetim” hizmetlerinin bu kapsamda olmadığı net olarak ifade edilebilir. Söz konusu bentte “ve benzeri” veya “gibi” şeklinde ifadeler de yer almadığından genişletici yorum yapmak da mümkün değildir. Diğer deyişle apartman ve site yönetim şirketlerince hane sakinlerine verilen yönetim hizmetlerinde KDV oranı % 18 olarak uygulanmaya devam edecektir.
KONUT BAKIM ONARIM VE TEMİZLİK HİZMETLERİNDE KDV ORANI % 8 OLARAK UYGULANACAK AMA…
Söz konusu düzenleme ile sadece hane sakinlerine verilen konut bakım, onarım ile boya ve temizlik hizmetlerinde indirimli KDV oranı uygulanacaktır. Ancak ilgili bentte yer alan “hane sakinleri” ifadesinin ne anlama geldiğini ortaya koymak zordur. Bu ifadeden “bağımsız bölümler” mi anlaşılmalıdır? Yoksa bağımsız bölümlerin mülkiyetinde bulunan ortak alanlar da bu kapsamda mıdır? Bunlar net değildir. İki durum açısından da konuya yaklaşıldığında şu sonuçlara ulaşılmaktadır.
- Eğer hane sakinleri ifadesi bağımsız bölümler düşünülerek kaleme alındıysa, sadece bağımsız bölümlere yapılan konut bakım, onarım ile boya ve temizlik hizmetlerinde indirimli KDV oranı uygulanacaktır. Örneğin bir apartmanın 5 numaralı dairesinde oturan ve kendi bağımsız bölümünde onarım veya bakım yaptıran bir kişiye verilen hizmet için KDV oranı % 8 olarak uygulanacaktır. Bu durumda bağımsız bölüm dışındaki ortak alanlara verilen aynı hizmet % 18 oranında KDV’ye tabi olmaya devam edecektir.
- Eğer hane sakinleri ifadesi bağımsız bölümlerin de içinde olduğu apartmanlarda ya da toplu yaşam alanlarındaki ortak alanları da kapsıyorsa, bu durumda ortak alanlara verilen konut bakım, onarım ile boya ve temizlik hizmetlerinde de KDV oranı % 8 olarak uygulanmalıdır. Örneğin kat maliklerinin aldıkları karar ile yalıtım, mantolama, çatı tamiratı gibi hizmetlerde KDV oranı % 8 hesaplanacaktır.
BAKANLIK TARAFINDAN TEBLİĞ YAYINLANMASI ŞART
İlgili CB Kararındaki diğer düzenlemelere de dikkate alındığında kanaatim, örneğin (h) ve (i) bentlerinde “evde kullanılan”, (j) bendinde “ev gereçleri” şeklindeki ifadeler, söz konusu düzenlemenin ana hedefinin bağımsız bölümlere verilen hizmetler olduğu, dolayısıyla ortak alanlara verilen hizmetlerin bu kapsamda yer almayacağı yönündedir. Zira geniş düşünüldüğünde, yani ortak alanların da % 8 KDV oranına tabi olacağı düşünüldüğünde, ticari bağımsız bölümlerin durumu işi karıştırmaktadır. Mesela toplu yaşam içindeki ya da bir apartmanın alt katındaki ticari bir işletme “hane sakinleri” sınıfından sayılamayacağından KDV oranının indirimli uygulanması, bu durumdaki kişiler için söz konusu olamayacaktır. Dolayısıyla sadece bağımsız bölümlere verilen bakım, onarım ile boya ve temizlik hizmetlerinde KDV oranının % 8 olarak uygulanması gerektiğini düşünüyorum.
Tüm bu çelişki ve tereddüt oluşturabilecek bu durumların netleşmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından uygulamaya dönük açıklayıcı bir genel tebliğ yayınlanması gerekmekte ve beklenmektedir. Bunu da ifade edelim.