Dernek ve Vakıflara Yapılan Bağışların Kazançtan İndirilmesi Esnasında Yaşanan Hukuki Sorunlar

Volkan Deniz

Doç. Dr. Özgür BİYAN

10.Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi, 01-03 Kasım 2019, Bandırma, Balıkesir, Türkiye.

ÖZET: Kamu menfaatinin ortak yararına çalışan ve buna yönelik faaliyetlerde bulunan, kamuoyunu bilinçlendiren ve gönüllülük esasına dayalı olarak üyelerinin ve toplumun ortak hareket etmesini sağlayan sivil toplum kuruluşlarının, toplum açısından çok eski tarihlerden beri bilinen önemi her geçen gün daha da artmaktadır. Dolayısıyla iktisadi ve sosyal açıdan önemli faydalar sağlayan sivil toplum kuruluşları her dönem devlet tarafından teşvik edilmiş, amaçlarına ulaşmaları için sosyal ve hukuki imkânlar yaratılmış ve teşvik edici politikalar uygulanmıştır. Kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşları uygulamada çoğunlukla, dernek ve vakıf çatısı altında faaliyetlerini yürütmektedir. Dernekler Kanunu ve Vakıflar Kanunu’nun düzenlenmesi ile hukuki zemini daha sağlıklı hale getirilen ve geniş hareket etmelerine imkân tanınan sivil toplum kuruluşlarının mali yapılarına bakıldığında, en önemli gelir kaynağının bağışlar olduğu görülmektedir. Bağışlar da bankalarda hesap açtırma, yardım pulu çıkarma, eşya piyangosu düzenleme, kültürel gösteriler ve sergiler veya spor gösterileri organizasyonu gerçekleştirme gibi çeşitli yöntemlerle toplanmaktadır. Diğer yandan bağışları yapanlar da yerine göre yaptıkları bağışları beyannameleri üzerinden vergilerini hesaplarken kazançlarından indirim konusu yapabilmektedir. Ancak indirim konusu yapılabilmesi için derneğin, kamuya yararlı dernek; vakfın ise vergi muafiyeti tanınan vakıf statüsünde olması gerekmektedir. Bu anlamda her dernek ve vakfa yapılan bağış ve yardımların beyannamede indirim olarak yararlanılması mümkün değildir. Dolayısıyla indirimden yararlanabilmek için gerekli olan en temel şart beyanname vermektir. Şu durumda beyanname verenler ve vermeyenler açısından ortaya çıkan sonuç, tartışılması gereken bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte bu çalışmada dernek ve vakıflara yapılan bağışlar esnasında beyanname veren ve vermeyen vergi mükellefleri açısından yaşanan bir takım problemler,anayasal vergileme ilkelerinden en önemlileri arasında kabul edilen mali güç yani eşitlik ilkesi ve adalet ilkesi yönüyle inceleme konusu yapılmaktadır. Yaşanan sorunlar hukuki olarak gelir vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi açısından değerlendirilmektedir. Literatür tarama yöntemi ile gerçekleşen çalışmanın sonucunda yapılan bağışlardan mükelleflerin adil bir şekilde yararlanmadığı ve bağış adı altında yapılan bazı düzenlemelerin aslında bağış olmama eleştirisi ile karşılaşılabileceği tespit edilmiştir.

Çalışmanın tamamını okumak için burayı tıklayınız.

İlginizi Çekebilir...

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.